Stres hayatımızın bir parçası ama kontrol etmeyi bilene!
Stres nedir?
Kişinin herhangi bir baskı, tehdit altında hissetmesi, fiziksel ve duygusal olarak başa çıkamaması nedeniyle oluşan günlük ve diğer hayatımızı olumsuz etkileyen bir süreçtir. Stres kelimesi, Latincede germek anlamına gelen “stringere” sözcüğünden gelir. Stres temel olarak 3 ana gruba ayrılır.
1.Fiziksel Stres: Fiziksel travma, şiddetli egzersiz, gürültü, ısı, nem, çevre kirliliği, yiyecek kısıtlanması, cerrahi girişimler gibi
2.Sosyal Stres: Birey ile çevresi arasındaki çatışmalar
3.Psikolojik Stres: Bunlar fiziksel ve sosyal etmenlerin sonucu olarak ortaya çıkabilecekleri gibi kendiliklerinden de ortaya çıkabilirler. Hayal kırıklıkları, yalnızlık, maddi/manevi kayıplar, ani ölümler gibi.
Kronik stres, yaşamın bir bölümünde veya yaşam boyu maruz kalınan travmaların yoğun çaresizlik, çözümsüzlük hissi ile birlikte yaşanması, sonucunda da kronikleşen bir endişe, korku ve panik halidir. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen zamanlardaki şiddetli baskı ve gereksinimlerin stresidir. Umut görmeyen kişi sonunda çözüm aramaktan vazgeçer. Bazı kronik stresler, çocukluktan gelen ve özümsenerek zihinde sonsuza dek kalan travmatik deneyimlerden kaynaklanır. Bazı deneyimler kişiliği derinden etkiler. Böylelikle doğan bir dünyaya bakış açısı ya da inanç sistemi (örneğin dünya tehlikeli bir yerdir, insanlar senin sahtekar olduğunu anlayacaklar, her zaman mükemmel olmalısın gibi), kişiyi sonsuz bir strese sokar. Kişiliğin ya da kemikleşmiş görüş ve inançların yeniden oluşturulması söz konusu olduğunda iyileşme süreci genellikle profesyonel yardımla mümkün olabilmektedir.
Stresin sebepleri nelerdir?
1. Kilo ile ilgili konuşmalar (hamile ve lohusa olan annelerin en büyük sorunu)( psikolojik stres)
2. Aile bireylerinin sağlık sorunları
3. Genel tüketim maddelerinin fiyatlarının artması (maddi durum yetersizliği)
4. Ev işlerinin idaresi ve sürdürülmesi (büyük sorumluluklar alınması)
5. Yapılmak istenen şeylerin yapılmaması (zorlama durumlar)
6. Eşyaların yerlerinin unutulması veya eşyaların kaybedilmesi
7. Evin dışında yapılması gereken işler
8. Yatırımlar, vergiler ve borçların ödenmesi
9. Suçluluk halleri
10. Fiziksel görünümle ilgili sorunlar (Beğenip beğenmeme durumu)
Stres belirtileri
Nabızda artış, terlemede artış, kasılmış bir mide ve bağırsak sorunları, gergin kaslar, kalbin hızlı hızlı çarpması, nefeste daralma, aşırı tedirginlik, dikkat güçlüğü, dişlerin gıcırdatılması, çenenin kasılması, duyguların yoğunlaşması, ateş basması, vb.
Peki stres genel olarak insana zarar verip birçok hastalığın habercisi olabilir. Migren, ülser, saç dökülmesi, cinsel yaşamda isteksizlik gibi durumlar çıkabilir. Organlarımızda neler oluyor? En önemlisi beyinde neler oluyor?
İnsan beyni ve stres
Tam arkanızdan gelen ambulans siren sesiyle yoldan çekilmeniz için sizi sürekli uyarıyor. Berbat bir trafiğin orta yerindesiniz ve değil yoldan çekilmek kıpırdayamıyorsunuz bile. Biraz ileride bir trafik kazası var. Diğer tarafta da yol yapım çalışması. Stres hattına hoş geldiniz. Vücudunuzun alarm çanları çalmaya başladı. Yükselen adrenalin ve kortizol düzeyiniz başta böbrekleriniz ve safra keseniz olmak üzere tüm bedeninizi fazla mesaiye zorlamaya hazır artık. Tehlikenin veya algılanan tehdidin ortadan kalkmasıyla birlikte beyniniz sakinleştirici kimyasalların vücudunuza yayılmasını sağlar. Bu kimyasallar eski dengenize dönmenizi yani vücudunuzu uyaran ve sakinleştiren hormonlar arasındaki metabolik dengeyi kurmanızı ifade eden homeostazisi kolaylaştırıcıdır. Homeostazisin (çevresinde gerçekleşen olumsuzluklar karşısında hücrenin kendi dengelerini koruma çabası, değişen koşullarda iç dengenin aktif düzenlemesidir.) bozulduğu her durum stres demektir ve stres de beyninizde ciddi hasarların oluşması anlamına gelir.
Stres maruziyetin artması; katekolaminler, adrenalin, noradrenalin ve adrenal glukokortikoitlerin sempatoadrenal salınımını artırarak katabolizmayı artırmaktadır. Bunun sonucunda lipolizi ve glikoz rezervlerinin mobilizasyonunu artırır. Bu olay, enerji substratlarının dağılımını ve kullanılabilirliğini artırmada rol oynamaktadır.
Beynin stres merkezi nerededir ?
Stres reaksiyonunun çıkış noktası, beynin içinde ceviz büyüklüğünde bir bölge olan ”hipotalamus”ta bulunuyor. Bu bölgedeki sinir hücreleri, istenmeyen bir durum halinde ”corticotropin” (Crh) hormonu salgılıyor.
Sempatik sinir sisteminin işlevi: savaş ya da kaç!
Sempatik sinir sisteminin etkisi aynı anda birçok organda görülür. Bu durum ”kitle etkisi” olarak bilinir. Sempatik sistem genellikle stres (fiziksel veya zihinsel) veya birçok duygusal durumda (dehşet, korku…) kuvvetle etkin olduğundan bu durum ”stres cevabı” veya ”savaş ya da kaç” tepkisi olarak adlandırılır. Savaş ya da kaç tepkisi, vücudumuzun algılanan saldırı, hasar ya da hayatta kalmamız için tehdit oluşturan “savaşması’’ ya da “kaçması” için hazırlanan ilkel ve doğuştan gelen bir yanıttır. Stres ise karşı karşıya kalacağımız kaynakları bilmediğimiz bir tehdit ile karşılaştığımızda yaşanan biyolojik ve psikolojik bir tepkidir.
Stres insanın beynini nasıl etkiler?
Herhangi yaşadığımız stresler insanın ruhunu, bedeni ve diğer durumlarda zorluk çıkarırken düşünce olarak insanı yorabilir. Aşırı çalışmak veya evde tartışma yaşamak gibi kronik stresler beynin boyutunu ve işleyiş şeklini genlerinizin seviyesinde etkileyebilir. Stres, vücudunuzun strese karşı reaksiyonunu kontrol eden beyindeki ve böbreklerdeki iç salgı bezler arasındaki bir dizi iletişim olan hipotalamus- hipofiz- andrenal aks denilen bir kısımdan başlar. Beyin stresli durumu tespit ettiği zaman HPA aksı hemen karekete geçer ve vücut ani bir şekilde kortizol hormonunu salgılar. Ama uzun süren kortizol seviyesi beyni mahvedebilir. Örnek olarak kronik stres beynindeki korku merkezi olan amigdala bölgesindeki sinirsel bağlantıların sayısı ve aktive seyisini artırabilir.
Beyindeki aktif hücre sayısının azalması tahribatlara yol açabilir. Beyin stres süresince enerji ve konsantrasyonu artırmak için adrenalin salgılar. Birkaç dakika içinde adrenalin beyni terk eder. Kortizol hormonların andrenalin hormondan farkı olarak kişinin bilişsel kabiliyeti azalır ve olaylara normal tepki verme yeteneğinde zayıflama görülür. Kronik stres bu hormon dengesinin bozulmasına ve normalden daha fazla sayıda beyin hücresi ölümüne neden olur. Bunun sonucu olarak kişide kavrama sorunları ve hafıza zayıflığı görülür.
Stres ve zeka ilişkisi
Stres zekanın düşmanıdır. Stres sonucunda öğrendiğimiz bilgileri hatırlama, bilgileri algılama gibi sorunlar çıkmaktadır. Az miktarda stres öğrenmeyi artırırken fazla miktarda stres öğrenmeyi zorlaştırmaktadır.
Kronik stres beyinde bulunan ve sinirler arası iletişimi sağlayan nörotransmitterlerin sayısını azaltarak kişinin anlama ve kendini ifade etme yeteneğini olumsuz şekilde etkiliyor. Sinirler arası iletişim yavaşladığında konsantrasyon yavaşlıyor ve kısa süreli hafızada zayıflama görülüyor. Stresin sürekli hale gelmesi ya da beyin ön bölge duyarlılıklarının belli bir düzeyin üstünde olmasıyla sürekli işler hale gelen allostaz mekanizması, kronik hastalıkların temel nedenini oluşturmaktadır.
Stresle baş etme yöntemleri
- Pozitif düşünmek
- Kendimizi hazırlamak
- Başka konulara yoğunlaşmak
- Herhangi durumları paylaşmak
- Egzersiz yapmak
- Sağlıklı beslenme
- Uyku düzeni
- İş stresinden kaçınmak
- Yapmaktan hoşlanmadığınız fakat yapmak durumunda olduğunuz aktivitelere ekstra anlamlar yüklemek veya onu yapış şeklinizi farklılaştırmak. Kendine bol zaman ayırmak vb. unsurlarla başa çıkabiliriz.
“Herhangi bir işe başlamadan önce ilkin rahatlamak, bütün şüphe ve tereddütlerden kurtulmuş olmak şarttır. “
http://www.istanbulsaglik.gov.tr/w/sb/per/belge/stres.pdf
https://www.ido.org.tr/lib_yayin/103.pdf
https://www.kemalarikan.com/stres-kavrami-ve-stresten-korunma-yollari.html
https://errem.erciyes.edu.tr/AktiviteIcerigi/44/24/stres-nedir.html
https://www.fatihsomuncu.com/services/kronik-stres-ve-hastaliklar/
Cevap Bırakın